HİKMET
çağırmıyor mu,
Ve
anlayış sesini işittirmiyor mu?
2.
Yol kenarındaki yüksek yerlerin başında,
Yolların
birleştiği yerde o duruyor.
3.
Kapıların yanında, şehrin ağzında,
Kapılara
girilecek yerde yüksek sesle çağırıyor:
4.
Ey insanlar, size çağırıyorum;
Ve
sesim âdem oğullarınadır.
5.
Ey bön adamlar, ayırt etmeği öğrenin;
Ve
ey akılsızlar, anlayış öğrenin.
6.
Dinleyin, çünkü âlâ şeyler söyliyeceğim;
Ve
dudaklarımın açılması doğru şeyler için olacak.
7.
Çünkü ağzım hakikat beyan edecek;
Ve
kötülük dudaklarıma mekruhtur.
8.
Ağzımın bütün sözleri salâhladır;
Onlarda
ters yahut iğri şey yoktur.
9.
Anlıyana onların hepsi açıktır,
Ve
bilgiyi bulanlar için doğrudur.
10.
Gümüşü değil, terbiyemi,
Ve
seçme altından ziyade bilgiyi alın.
11.
Çünkü hikmet yakutlardan iyidir;
Ve
hoşa giden bütün şeyler ona denk olamaz.
12.
Ben, hikmet, basireti kendime mesken ettim,
Ve
tedbir bilgisini bulurum.
13.
RAB korkusu şerden nefret etmektir;
Kibirden,
ve gururdan, ve şer yolundan,
Ve
iğri sözden nefret ederim.
14.
Öğüt, ve sağlam bilgi benimdir;
Ben
anlayışım; kudret benimdir.
15.
Benim vasıtamla kırallar hükûmet ederler,
Ve
emîrler adaleti emrederler.
16.
Reislerle beyzadeler,
Dünyanın
bütün hâkimleri vasıtamla hükmederler.
17.
Beni sevenleri ben severim;
Ve
erken arıyanlar beni bulurlar.
18.
Servet ve izzet,
Dayanıklı
mal ve salâh yanımdadır.
19.
Meyvam altından, saf altından daha iyidir;
Ve
mahsulüm seçme gümüşten iyidir.
20.
Salâh yolunda,
Adalet
yolları ortasında yürürüm;
21.
Ta ki, beni sevenleri mala varis kılayım,
Ve
onların hazinelerini doldurayım.
22.
RAB, yolunun başlangıcında,
Kadim
işlerinden evel beni teşkil etti.
23.
Dünya var olmadan evel,
Başlangıçta,
ezelden ben dikildim.
24.
Enginler yokken,
Suları
bol pınarlar yokken doğmuştum.
25.
O, dünyayı ve kırları,
Ve
dünya toprağının başlangıcını daha yapmadan,
26.
Dağlar daha yerleştirilmeden;
Tepelerden
önce ben doğmuştum.
27.
Gökleri hazırladığı zaman ben orada idim;
Enginin
yüzü üzerine kubbeyi koyduğu zaman,
28.
Yukarıdan asümanı kuvvetlendirdiği zaman,
Enginin
pınarlarına kuvvet verildiği zaman,
29.
Sular onun emrinden öte geçmesinler diye
Denize
sınır koyduğu zaman,
Dünyanın
temellerini pekiştirdiği zaman,
30.
Yapıcı olarak onun yanında idim;
Ve
her gün onun sevinci idim.
Her
vakit onun önünde sevinirdim,
31.
Meskûn olan dünyasında sevinirdim;
Ve
sevincim âdem oğulları ile idi.
32.
Ve şimdi, ey oğullar, beni dinleyin;
Çünkü
yollarımı tutanlar mutludur.
33.
Öğretişi dinleyin, ve hikmetli olun,
Ve
onu reddetmeyin.
34.
Her gün kapılarımda uyanık duran,
Kapılarımın
süvelerini bekliyen,
Beni
dinliyen adama ne mutlu!
35.
Çünkü beni bulan hayat bulur,
Ve
RAB tarafından rızaya nail olur.
36.
Fakat bana karşı günah eden kendi canına gadreder;
Bütün
benden nefret edenler ölümü severler.